Suyun Üzerinde Gökyüzü: Konstantinopolis’ten Amerika’nın Keşfine
Süleyman Turna
‘Butimar’, ‘Kalküta’, ‘Uzakların Şarkısı’ ve ‘Dünyasızlar’ ile çeşitli ödüller kazanan ve hatırı sayılır bir okuyucu kitlesine ulaşan yazar Kaan Murat Yanık, geçtiğimiz günlerde yeni bir roman yayınladı. ‘Suların Altında, Gökyüzünün Altında’ adlı roman, Ketebe Yayınları etiketiyle yayınlanıyor.
“Over the Waters Under the Sky”, 15. yüzyılda geçen bir deniz macerasıdır. Kaptanları, korsanları, rahipleri, şövalyeleri, haydutları, ressamları, deniz kızlarını, kurbanları, gizemli yerlileri ve daha nicelerini içeren nefes kesici bir macera.
CRISTOF COLOMB’A DOĞRU
Roman, yıllarını denizde geçiren İsa Efendi’nin Mart 1492’de İstanbul’da yaşamasıyla başlar. İsa Efendi kimdir? Kaptanlığı kâşifliğe eş gören, erdemlerinden asla taviz vermeyen, bu nedenle hem saygı duyulan hem de alay konusu olan bir adamdır.
İsa Efendi, kendisi gibi denizci olan oğlu Kalender’i de aynı şekilde büyütür. Burayı yağmalayıp saldıran haramzadelerden yapmaz. Kalender bu yüzden gemisi son bir ganimet için bir liman kasabasına yanaştığında arkadaşlarına katılmaz. Ancak bir şekilde bu yağma onu da işin içine katıyor. Yani Kalender en zayıf yerinden, kalbinden vurulur.
Malla birlikte gemiye sürüklenen tutsak kızlardan biri olan Ustinya, farkında olmadan bu genç denizcinin kalbini çalınca, Kalender için kader adeta yeniden yazılır. Kalender, tüm çekişmelere, tehlikelere ve tehditlere rağmen Ustinya’yı satın alır ve koruması altına alır. Ancak, barışları mahsullerinde kalır. Ferhat Çavuş’un dediği gibi, “dünya ‘dun’ kökünden türemiştir, Arapça aşağılık anlamını içerir.”
Bazı yeniçerilerin baskını ve birkaç sahte konuşmanın ardından Ustinya götürüldü. Bu ayrılık Kalender’in diğer hatalarını gün yüzüne çıkarınca babası İsa Efendi çok içerler ve oğluna içerler. Aylar sonra Kalender onu yeni bir deniz seferine çıkmaya ikna eder. Takvim nerede harcıyor? Kastilya’ya ve Kristof Kolomb’un gemisine.
BABA OĞUL İKİLEMİ
‘Su Üzerindeki Cennetler’ Konstantinopolis’ten Kırım’a, İspanya’ya ve ardından Güney Amerika ve Kazablanka’ya kadar uzanıyor. Üstelik bunu tarihsel gerçekleri kurgu dünyasıyla iç içe geçirerek yapıyor. Böylece Kalender ve Kristof Kolomb’un yanında Amerika’nın keşfi gibi büyük bir olayı görüyor ve onların izlenimleriyle tarihte bir yolculuğa çıkıyoruz.
Öte yandan yıl 1492’dir. Elhamra Fermanı’nın çıkarıldığı yıl budur. Bu kararname ile İspanya’daki Yahudiler ve Müslümanlar topraklarından sürüldü. Yeni yönetim anlayışının baskıcı hali ve buna paralel çalışan Engizisyon Mahkemeleri bölgedeki atmosferi özetlemek için yeterli bence. Kalender böyle bir yolculukta, böyle bir tehlike altında maceradan maceraya koşar.
Peki onu bu kadar tehlikeye sokan nedir? Buna verilecek en öncelikli cevap İsa Efendi’dir. İşinin ehli bir denizciyi doğru bir kaşif olarak gören ve arkadaşları aksini iddia etse de dünyada keşfedilecek daha çok yer olduğunu düşünen İsa Efendi bu fikirle Kalender’i yetiştirir. Bu yüzden Kalender, bir nevi bayrağı ondan alarak, İsa Efendi’nin hayat ve keşif yolunda yarım bıraktığı hayalini gerçekleştirmek için yola çıkar. Bu nedenle ne zaman seyahat ederken bir ikilemde kalsa, ne zaman kafası karışsa kendine döner, babasını ve öğrettiği erdemleri hatırlar.
Kalender’in bir diğer sebebi de tabii ki Ustinya. Kalender döndüğünde bir nevi tutsak olan Ustinya’yı kurtarmak ve onunla mutlu bir hayat sürmek ister. Gezi sonunda öyle ya da böyle hatırı sayılır bir servete ulaşacağını düşünür. Keşfetme arzusunun yanı sıra bu yolda çektiği zorluklara da katlanır.
Yanık tüm bu süreci akıcı bir dille ve merak dolu bir atmosferde anlatıyor. Kullandığı dil de döneme uygun olduğu için yer yer eskidir. Bu sayede çağın ruhuna bir adım daha yaklaşıyoruz.
İster Amerika’nın keşfiyle yerlilere uygulanan baskı ve zulüm, ister Kalender’in Amerika’yla birlikte kendini keşfetme süreci olsun, ‘Su Üzerindeki Cennet’ tarihi roman severler için akılda tutulması gereken bir roman.
celtikajans.xyz